(Tempe, Arizona) (5 Nisan 2008)

9 Eylül 2008 Salı

YYZ - 2

Toronto Film Festivali'ni izleme denemeleri nedeniyle ilk gün birazcık hüsranla başladı. Erol'la (evin küçük oğlu) The Wrestler'a gidelim dedik, internetten biletimizi aldık, hazırlandık ve çıktık. Kaçan iki otobüs ve fazlaca geciken üçüncüsü yüzünden 20 dakika geç kaldığımız filmin kapısından, salon dolu diye geri döndük.

Gösterim saatinden 15 dakika önce boş yer kalırsa gireriz diyerek sıra bekleyen insanlara, bileti olup da gelmeyenler ya da satılmamış biletler yüzünden boş kalan yerleri veriyorlarmış. The Wrestler da festivalin en çok ilgi gören filmi olduğu için salonda tek boş koltuk kalmamış. Paramı geri alma çabasına gireceğim şu andan itibaren Mastercard'ı arayıp. Ayrıca bilet alacağım başka filmler için de en az yarım saat önceden sinema önünde olacağım.

Sinemadan boşalan vakti doldurmak için de CN Tower'ı seçtim: Burj Dubai yapılana kadar Dünya'nın, daha sonra da Amerika Kıtası'nın en yüksek binası. Şehir manzarası Chicago'yla karşılaştırılacak kadar güzel değil. Ama şehrin içinden ilk izlenim Toronto'nun biraz Avrupa şehri havasında olduğu. Burayı Avrupa'ya benzetmişsen bir de Montreal'i görmeliymişim ama.


CN Tower'ın Observation terasında (~450 m) cam zeminli bir kısım da vardı. Burada cam zeminden kulenin aşağısı görünüyor ve insanlar bu camın üzerinde tepinebiliyorlar. Kulenin Sky Pod isimli daha yüksek bir bölümü daha var. Sky Pod da dünyanın en yüksek gözlem terasıymış (~550 m civarı bir yüksekliğe sahip). İlk bakışta bir numara yokmuş gibi gelse de o camın üzerine atılan adım insanı ürpertiyor. Benim normale dönmem 1-2 dakikamı aldı. Ayrıca böyle bir durumdayken üzerine basılan camdan çatırdama sesleri gelmesi de ayrıca heyecan kaynağı. :)


Yatıyorum ben artık.

4 yorum:

Cigdem dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
vefizoo dedi ki...

Kilo almış Can ;)

Cigdem dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Muzaffer dedi ki...

Kilo almis Can'da, aklim gitti gercekten, burda basim dondu asagi bakinca. Oha.