(Tempe, Arizona) (5 Nisan 2008)

31 Mart 2009 Salı

Life In The Jungle... Yes, it is!! Yes, it is!!

Cuma günü gaza gelip Chicago yollarına düştüm akşam House of Blues'da Walter Trout izlemek için. Aslında daha önceden görüp kafaya koymuştum gideyim diye fakat gelgitler yaşadığım için bir vazgeçip bir geri dönüyordum. En son perşembe son ve kesin olarak vazgeçmiştim ki, Cuma atlayıp gittim.

Kalacak yer sorununu da tam denk gelen bir şekilde hallettim. Cuma sabahtan gidip haftasonu kalacak bir arkadaş (Onur) otel odasında fazladan bir yatak olduğunu söyleyince ben onun odasına ortak oldum; o da benim konserime ortak oldu.

Genelde kimsenin bilmediği insanlara hasta olduğum için önce bir çekindim çocuk sıkılmasın konserde diye. Ama sorun değilmiş. Neyse ki konser sonunda şöyle bir şey dedi de kendimi suçlu hissetmemi engelledi: "Ben çok uzun zamandır bu kadariyi gitar çalan birini dinlememiştim." Ne de güzel dedi. Gerçekten bambaşkaydı. Aşağıda Walter Trout biste Goin' Down çalıp herkesi gaza getirirkene:

Albüm imzalatma ve baba harikaydın eline diline kurban faslında üzerimdeki Efes Blues Festivali tişörtünü gösterip "Sizi aramızda görmek isteriz." dedim ve Ekim-Kasım civarı Avrupa'da olacağını söyleyen Walter Trout bana mail adresini verdi ve kendine mail atıp Avrupa'daki menejerinin iletişim bilgilerini vereceğini söyledi. Türkiye'ye hiç gelmemiş, ama gelmek istermiş.

Aybüke.....

Yap bi güzellik. :)

20 Mart 2009 Cuma

?

Dün Çiğdem'le (Kazı-Kazan talihlisi kendileri) konuşurken Ankara'dan İstanbul'a geldiğim seneden iki-üç yıl öncesi diye bahsettim, ve dehşetle gördüm ki bahsettiğim sene 2004 sonları, 2005 başları.

Zaman hesabı yaparken Amerika'da geçen 1 yılımı saymıyorum, 2008 Ocak'ta takvim durmuş gibi davranıyorum. Sanırım olmak istemediğim ber yerde, olmak istemediğim bir zamandayım.


İmdat?

6 Mart 2009 Cuma

Let's get Green!

Bugün Champaign'de herkes yeşil. UIUC'nin en ünlü eğlence-içme-sıçma aktivitesi nedeniyle öğle saatlerinden itibaren Green Street üzerinde yerlerde sürünen sarhoşlar görülüyor. Barlar sabah 11'den itibaren içici kabulüne başlıyor.

Geçen senekini hayatımda bir kere göreceğim zaten diyerek izlemiştim. Planlar nasıl değişebiliyor işte. İkinci Unofficial'ım olacak bugün.

Unofficial St. Patrick's Day. Harbi St. Patrick's Day gelmeden Champaign'de çakması kutlanıyor. Amaç, Cuma sabahtan Cumartesi sabaha kadar içmek dağıtmak. Green Street dolu, evler dolu; her sokakta bir parti var.


Bizim planımız ise günün rengiyle alakalı olarak Türkiye'den getirdiğim yaş üzüm rakısını açıp, mezelerimizi dizip muhabbetimizi etmek. Emre, Ayşe, Onur, Tanıl, vs. (tanımazsınız) bana gelecek, sehpanın etrafına çöküp muhabbetimizi artıracağız.

Çiğdem'e de bugün sokakta birinin üzerinde gördüğüm bir tişört üstündeki yazıyla sesleniyorum:
"Irish you were here."

Geçen seneki Unofficial yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Şerefe!